Neden “Hayatın Anlamı” Üzerine Düşünmeden Duramıyorum?

medaimyanikblog-zihinokulu-15

Neden “Hayatın Anlamı” Üzerine Düşünmeden Duramıyorum?

1993 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olurken yıllık yazıma Tolstoy’un İtiraflarım adlı eserinden şöyle bir alıntıyla başlamışım: “Benim sorum, yani beni elli yaşında intihar düşüncesine sürükleyen soru, en aptal çocuktan en bilgili ihtiyara kadar her insanın ruhunda var olan en basit soruydu. Yani gerçekten kendimde gördüğüm kadarıyla, onsuz hayatın mümkün olmadığı soru. Soru şundan ibaretti: “Bugün yaptığım yarın yapacağım şeyin sonucu ne olacak, bütün hayatımın sonu ne olacak? Başka türlü söylemek gerekirse soru şöyle ifade edilebilir: Ne için yaşıyorum? Ne için arzuluyorum? Ne için çalışıyorum? Ya da başka şöyle dile getirilebilir bu soru: Hayatımda benim kaçınılmaz olan ölümle yok olmayacak bir anlam var mıdır?

Ben Hakikati Bulmak İstiyordum, Benden Mikropların Çaplarını Öğrenmem İsteniyordu

Tolstoy’dan bu alıntıdan sonra yıllık yazıma şöyle devam etmişim: “Tolstoy’un bu sözlerini altıncı sınıfta okudum. Ben birinci sınıftayken hayatı anlama çabası içine girmiştim. Hatırlıyorum, ikinci sınıfta finallerde çok sıkılmıştım. Ben “hayatı kavramak”, “hakikati bulmak”, “inancımı netleştirmek” istiyordum, benden mikropların çaplarını öğrenmem isteniyordu”. Bu ifadelerden sonra nasıl psikiyatriyi keşfederek hayatın anlamı sorusu ile tıp eğitimini uzlaştırdığımı anlatarak devam edip, kendimce hayatın anlamını anlatmışım.

Yıllık yazımdan 28 sene geçmiş. Şimdilerde psikolojik iyi oluş (well-being) üzerine bir atölye çalışması hazırlıyorum. Programın 7 modülünden biri ise “hayatın anlamı” üzerine. Yani benim neredeyse ergenlik dönemimden başlayan ve halen devam eden “hayatın anlamı üzerine tefekkür etmek” gündemim devam ediyor. Bu sebeple “hayatın anlamı” meselesi üzerine bu mecrada bir dizi yazı yazmayı planlıyorum.

İnsanların hayatın anlamı üzerine düşünme eğilimleri açısından spektrumal dağıldıklarını düşünüyorum. Bir uçta kendine sunulan hayat menüsü üzerinden devam eden ve anlam arayışına ilgi göstermiyor görünenler varken öbür uçta varoluş üzerine düşünme eğilimleri olan, varoluşsal anksiyete yaşayanlar var. Ortadaki topluluk ise iki taraftan da özellikler taşıyıp, yaşam içinde farklı zamanlarda farklı uçlara hareket ediyorlar.

Hayatını Anlamlı Bulan Kişilerin Ruhsal Sağlıkları Daha İyi

Tolstoy’un sorularına benzer sorular sormanın psikolojik iyilik ile yakından ilgisi var. Hayatını anlamlı bulan kişilerin ruhsal sağlıkları daha iyi. Bu ilişkiyi gösteren çok sayıda bilimsel çalışma var.  Örneğin Michigan Üniversitesinden 92 öğrenci üzerinde yapılan bir araştırmada, öğrencilerden kendileri hakkında yazı yazmaları istenmiş ve eğer yazısı seçilirse başkalarına okutulacağı söylenmiş. Araştırma gereği tüm öğrencilere yazılarının seçilmediği söylenmiş. Benliklerini tehdit eden bu açıklamadan sonra öğrenciler rastgele üç gruba ayrılmış. Birinci gruba; empati, şefkat, destek, katkı sağlama, güven, psikolojik büyüme ve başkasını önemseme gibi aşkınlık içeren temalar üzerine 8 dakikalık yazı yazdırılmış. İkinci gruba ise; güç, statü, servet, mülk sahibi olma, çekicilik, popüler olma ve hayran olunma gibi kendini geliştirme temalı 8 dakikalık yazı yazdırılmış. Üçüncü gruba ise gündelik hayat ile ilgili 8 dakikalık yazı yazdırılmış. Sonra da bu üç grubun önüne kurabiye tabakları konup istedikleri kadar yiyebilecekleri söylenmiş.  Kontrol grubu olan üçüncü gruptakiler ortalama 8.2 kurabiye yerken, kendini geliştirme temalı ikinci grup ortalama 4.9 kurabiye yerken, aşkın/manevi temalar içerikli yazılar yazan birinci grupta ortalama tüketilen kurabiye sayısı 2.8 olmuş. Bu durum, benliğin başarısızlıkla tehdit edildiği durumda irade kullanımının zayıfladığını; aşkın/manevi bir gündeme sahip olmanın ise iradenin olumsuz etkilenmesini azalttığını gösterir. 

Yani, “hayatı anlamlandırmak” hakikat arayışının bir parçası olduğu kadar, aynı zamanda ruhsal iyiliğin de artışına sebep oluyor. Hayatın anlamsız bulunması ise “nihilizm” üzerinden ruh sağlığımız üzerine tehdit oluşturuyor.

0
    0
    Sepetiniz
    Sepetiniz boşMağazaya Geri Dön