Etkin #dersçalışma’da Zihnin 4 Hali
Etkin #dersçalışma’da Zihnin 4 Hali
Son yazımda etkin ders çalışmanın bir kolu olan zihin unsuruna giriş yapmış ve zihnimizi kontrol edebilmek için zihnimize yönelik kavramamız gereken üç açı olduğunu ifade etmiştim. Bunlar sırasıyla, zihnin yapısını öğrenmek, zihnin hallerini bilmek ve zihindeki iç sesi anlamaktı. Aynı yazıda, zihnin yapısını öğrenmek kısmına değinmiş ve etkin ders çalışabilmek için, zihin yapısı açısından özellikle bilinçli zihnin fonksiyonunu ve özelliklerini kavramanın önemi üzerine durmuştum.
Bu yazımda da, ikinci unsur olan zihnin hallerini bilmek açısını detaylandırıyor olacağım. Neticede, hal (state), kişinin herhangi bir anda, tam bir bütün olarak benimsediği ruhsal durum olmakta olup, zihnimizin hallerini bilmediğimiz takdirde, ders çalıştığımız anda ne kendimizi tam olarak anlayabilir, ne de zihnimiz üzerinde gerekli kontrolü sağlayabiliriz.
Zihnin 4 Hali: Düşünen, Tamamen Bağlanmış, Eleştirel, Otomatiğe Bağlamış
Zihnimizin halleri açısından öncelikle anlamamız gereken unsur şudur; kişi bir hale bürünüp o hali benimserken aslında bilinçdışında “içsel” ya da “dışsal” olmak üzere iki hal stili üzerinde bir tercih yapmakta, ardından da “faydalı” ve “zararlı” olmak üzere iki yöntem üzerinden bu stillerden birini uygulamaya koymaktadır.
Başka bir deyişle kişinin bir hal içinde varoluşu, içsel ve zararlı tercihlerinin birleşimi olabileceği gibi, başka bir anda veya başka bir bireyin içinde bulunduğu hal, dışsal ve faydalı birleşiminin meyvesi olabilir.
Bu örneklere bakarak da söyleyebiliriz ki 2 hal stili ve 2 hali bürünme yöntemi birleştirildiğinde ve tam bir tablo olarak ele alındığında ortaya zihnin dört halı olarak tanımlanan, bu dört hal ortaya çıkmaktadır: Düşünen, tamamen bağlanmış, eleştirel ve otomatiğe bağlamış. (Bknz. Tablo 1) (Bailey, 2014)
Tablo 1
Zihnin Otomatik Düşünceleri
Tabloda görüldüğü gibi;
düşünen (thinking) zihin hali, içsel hal stili ile faydalı yöntemin,
tamamen bağlanmış (engaged) zihin hali de, dışsal hal stili ile faydalı yöntemin,
eleştirel (critical) zihin hali ise, dışsal hal stili ile zararlı yöntemin,
otomatiğe bağlamış (autopilot) zihin hali de, dışsal hal stili ile zararlı yöntemin birleşimidir.
Bu hallerin yorumlanması birçok açıdan ele alınabilir. Örneğin, çamaşır katlamak gibi bir görevde dahi zihnin otomatiğe bağlamış halde olmasının zararlı olabileceği fikri tartışmaya açıktır. Ama konumuz etkin ders çalışma olunca, tahmin edilebileceği gibi istediğimiz şey zararlı olan halleri faydalıya çevirmek ve düşünen, tamamen bağlanmış haller arasında gidip gelmektir.
Bu bağlamda otomatiğe bağlamış halin zararlı olmama olasılığı söz konusu değildir. Öyle ki araştırma bulguları bu halde yapılan çalışmaların birçok hataya sebep verdiğini gözlemlemekle beraber, otomatiğe bağlanmış bir zihnin kaydettiği bilgileri hatırlaması açısından da sorunsallar saptamıştır.
Zihnimizin halleri üzerinde bu kontrolü başarabilmek için de ilk adım, bu dört hali anlamak ve ardından kendimizde hangisinin ne şekilde ve ne zaman devreye girdiğini ayırt etmemizdir.
Neticede bahsettiğim gibi, birçoğumuz zihnin bu hallerinin farkında olmamamız sebebi ile benimsediğimiz ve büründüğümüz haller de birçok zaman bilinçdışı olarak devreye girmektedir. Ama bu dört hali kendimizde bireyselleştirdiğimiz takdirde, zihnin bu halleri üzerinde yetkimiz ve kontrolümüz de artar. Nitekim bir bireyde olan düşünen hal ile, başka bir bireyde ortaya çıkan düşünen hal oldukça farklıdır. Farklılaşmakla beraber, ortaya çıktıkları zaman ve durumlar da değişkenlik gösterir.
Kaygı Sistemine Girmemeliyiz!
Zihnin bu halleri üzerinde kontrolümüzü arttıracak bir diğer önemli ipucu ve veri ise eleştirel ve otomatiğe bağlamış hallerin özellikle kaygı sistemi (yani parasempatik sinir sistemine nazaran, sempatik sinir sistemi) devreye girince ortaya çıktıkları bulgusudur. Bu sebep ile etkin ders çalışma sürecinde kaygı sistemini anlamak ve yönetmeye ilişkin beceriler kazanmak, zihnin hallerini kontrol edebilmek açısından hiç şüphesiz kilit öneme sahiptir.